BEYAZ GEMİ KİTAP ÖZETİ KONUSU ANAFİKRİ KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN
DEĞERLENDİRİLMESİ
KİTABIN ADI :BEYAZ
GEMİ
KİTABIN YAZARI :CENGİZ AYTMATOV
YAYIN EVİ :ÖTÜKEN
BASIM YILI :1970
SAYFA SAYISI :174
1.KİTABIN KONUSU
Annesi ve babasını tarafından küçük yaşta dedesinin yanına bırakılmış bir çocuğun hayal dünyası ve babasına ulaşma isteği anlatılmaktadır.
2.KİTABIN ÖZETİ
San Taş Vadisi ,boğazların,yamaçların arasında ormana uzanan bir bölgedir.Hemen Isık Gölü vardır.Vadide, orman koruculuğu yapan üç aile oturmaktadır.Orozkul ve karısı Bekey,Gülcemal ve kocası Seydahmet ,Mümin Dede ,nene ve onlarla henüz yedi yaşına yeni girmiş küçük bir erkek çocuğu.Mümin Dede’nin ,kimseye itiraz etmeyen bir kişiliği vardır.Çok iyi olmasından dolayı çevresindekiler tarafından sayılmamaktadır.İlk karısı ölmüş tekrar evlenmiştir.Kendisi Buğu aşiretindendir,bununla övünmektedir.Torununa anlattığı efsane vardır:
Efsaneye göre, çok eskilerden Yenisey kıyılarında olan kabileler varmış.Bunlar savaşırlarmış.Bunlardan birisi olan Kırgızlar iyi savaşçı olmalarına rağmen bir gün haince katledilmişler.Sadece küçük bir kız ve erkek çocuk canlı olarak kurtulmuş.Daha sonra çocuklar ölmek üzere iken bir buğu onları kurtarmış ve çok uzak diyarlara (Işık Gölü civarı) götürmüş.Bu iki çocuktan bir kabile oluşmuş ve kendilerini buğu olarak adlandırmışlardır.
Bu sebeple , Maral Ana’nın dede ve çocuk için kutsal değeri vardır.
Çocuğun okul çağı geldiği için dedesi ona güzel okul çantası almıştır.Okul uzak olduğu için dedsi onu hergün atıyla okula götürüp getirmektedir.Çocuğun annesi ve babası ayrılmışlar vadiden şehre gitmişlerdir.Annesi Mümin’in küçük kızıdır.Büyük kızı Bekey’dir.
Seydahmet söz dinler adamdır. Hiçbir şeye karışmayan, bir kişiliği vardır.Güçlü kuvvetli olsada tembel bir insandır.Orozkul korucularının amiridir .Bu nedenle üç ailenin ipleri de Orozkul’un elindedir.Orozkul bunu iyi bilmekte ve çoğu zaman bunu kötüye kullanmaktadır.Yaylaya çıkmış koyun ve yılkıların çobanları ona sık sık ziyafet vermektedir.Bu nedenle bir çok insanı tanımaktadır ama bunlar çıkara dayalı dostluklardır.Çünkü, ovada ev kurmak isteyenlerden ağaca olan gider ve ondan almaktadırlar.
Orozkul iyi insan değildir. İçki içtiği zaman çocuğu olmadığı için karısı Bekey’i ağır döver, dengesiz insana dönüşmektedir.Ailede dedesi hariç pek fazla sevilmemektedir.O’nun varlığından, yokluğundan çoğu zaman haberleri bile yoktur. Sadece dedesine üzülmektedir.Çünkü ,diğerleri O’na saygı göstermemektedir.Özellikle Orozkul yokmuş gibi davranmakta, çoğu zaman da azarlamaktadır.
Çocuğun içinde bir dünyası vardır. O’na göre nehir kenarındaki büyük kayaların kimisi tak kimisi kurttur .Dedesi yüzebilmesi için küçük gölet yapmıştır.Fırsat bulduğunda oraya gitmektedir. 2 arkadaşı,can dostu vardır.
Birisi dedesinin ona aldığı çanta ve diğeri de dürbünüdür.Onlarla konuşup,onlarla sohbet etmektedir.Dürbünüyle dağları ormanı,gölü gözetlemeyi sevmektedir.Ama en çok beyaz gemiye ilgi duymaktadır.Hani şu gölde dolaşan, babasının çalıştığı gemiye.O öyle düşünür ve buna inanmaktadır..Bir gün balık olup o gemiye gideceğini hayal etmektedir.Dedesi Maral efsanesini O’na da anlatmıştır.Ama dede çocuk haricinde diğerleri bu efsaneye aldırış etmemektedirler.
Günler gitmektedir. Orozkul içince kudurur ortalığı darmadağın eder,herkesin huzurunu kaçırırdı.Gene birisine ağaç sözü vermiştir.Ağacı kesmişlerdi ama onu ormandan getirmek hiçte kolay değildir.Mümin dede arkada, Orozkul önde ilerlemektedir.Ağaç bir an için kontrolden çıkar ve biraz yuvarlanır. O sırada Mümin yıllardır bölgede görülmeyen Maralları görür.Geri döndüklerine inanır.Hava soğuktur ve ağacın yola indirilmesi gerekmektedir.Çünkü,sahipleri akşama almaya gelecektir.Ama ağacı nehirden geçirirken ağaç sıkışır ve onu oradan çıkaramazlar.Ağacı alacak adamalar akşam olunca gelmişlerdir.Orozkul onları kendi evinde misafir eder.Sabaha hep birlikteağacı çıkarmaya giderler.Bu işi yaparlarken Maralları görürler.Yabancılardan biri avlanmayı teklif edince,Orozkul bunu kabul eder.Mümin dede ava engel olmak istemesine rağmen kimseye söz geçiremez.
Maralları,bir kaç gün önce çocuk da görmüş ve bir sürü de hayal kurmuştur.
Hava bu zamanlarda biraz kötüdür ve çocuğu da etkilemiştir.Çocuk evde yatmaktadır.Bir süre sonra dışarıdan gelen ayak sesleriyle uyanır.Bunun üzerine ayağa kalkar ve dışarıya çıkar.Evin önünde büyük bir ateş yakılmıştır.Avladıkları hayvanı parçalamaktadırlar.Çocuk hariç hepsi sarhoştur.Çocuk gördüklerine çok şaşırır.Aklından,’Yerde boylu boyunca uzanan Maral Ana değil mi?’ diye geçirir.Cevabı evettir.
Dışarıdaki işleri bittikten sonra ziyafet için Orozkul’un evine giderler.Kimsenin çocuğa aldırış ettiği yoktur.O usulca nehire doğru yürümeye başlamıştır bile.Artık karar vermişti bu böyle olmayacaktı,babasının yanına gidecekti.Kendini bir balık edasıyla nehirin azgın sularına bırakır,Beyaz Gemiye ulaşacağını umarak,’Merhaba Beyaz Gemi ben geldim!’.
3.KİTABIN ANAFİKRİ
İnsanoğlu iyi için kendisiyle bile olsa her zaman savaşa hazır olmalıdır.
4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Öyküde kötüyü ve iyiyi temsil eden vardır.Orozkul kötüyü,çocuk iyiyi temsil etmektedir.Öykünün sonunda ,bildiğimiz sıradan sonlara göre kötü galip gelmektedir.Bu da öyküye ayrı bir boyut kazandırmaktadır.Ama bu gibi yazılarda önemli olan kötü veya iyinin galip gelmesinden öte okuyucuya iyi olma bilincinin kazandırılmasıdır.
Bana göre,öyküde efsanenin yer alması olaylara farklı bir taraf kazandırıyor.Efsanede , Geyik Ananın bütün var olanların anası olduğu kabul ediliyor.İnsanoğlu zulümden nefret ettirilmeye çalışılıyor.İyiliğe kötülükle değil,iyilikle karşılık vermemiz isteniyor.
Mümin Dede’nin pasif kişiliği az kalıyor.Ama buna zıt olarak çocuğun kötülüğü kabul etmeyişi , onu ayrı bir varlık olarak kılıyor.
KİTABIN YAZARI :CENGİZ AYTMATOV
YAYIN EVİ :ÖTÜKEN
BASIM YILI :1970
SAYFA SAYISI :174
1.KİTABIN KONUSU
Annesi ve babasını tarafından küçük yaşta dedesinin yanına bırakılmış bir çocuğun hayal dünyası ve babasına ulaşma isteği anlatılmaktadır.
2.KİTABIN ÖZETİ
San Taş Vadisi ,boğazların,yamaçların arasında ormana uzanan bir bölgedir.Hemen Isık Gölü vardır.Vadide, orman koruculuğu yapan üç aile oturmaktadır.Orozkul ve karısı Bekey,Gülcemal ve kocası Seydahmet ,Mümin Dede ,nene ve onlarla henüz yedi yaşına yeni girmiş küçük bir erkek çocuğu.Mümin Dede’nin ,kimseye itiraz etmeyen bir kişiliği vardır.Çok iyi olmasından dolayı çevresindekiler tarafından sayılmamaktadır.İlk karısı ölmüş tekrar evlenmiştir.Kendisi Buğu aşiretindendir,bununla övünmektedir.Torununa anlattığı efsane vardır:
Efsaneye göre, çok eskilerden Yenisey kıyılarında olan kabileler varmış.Bunlar savaşırlarmış.Bunlardan birisi olan Kırgızlar iyi savaşçı olmalarına rağmen bir gün haince katledilmişler.Sadece küçük bir kız ve erkek çocuk canlı olarak kurtulmuş.Daha sonra çocuklar ölmek üzere iken bir buğu onları kurtarmış ve çok uzak diyarlara (Işık Gölü civarı) götürmüş.Bu iki çocuktan bir kabile oluşmuş ve kendilerini buğu olarak adlandırmışlardır.
Bu sebeple , Maral Ana’nın dede ve çocuk için kutsal değeri vardır.
Çocuğun okul çağı geldiği için dedesi ona güzel okul çantası almıştır.Okul uzak olduğu için dedsi onu hergün atıyla okula götürüp getirmektedir.Çocuğun annesi ve babası ayrılmışlar vadiden şehre gitmişlerdir.Annesi Mümin’in küçük kızıdır.Büyük kızı Bekey’dir.
Seydahmet söz dinler adamdır. Hiçbir şeye karışmayan, bir kişiliği vardır.Güçlü kuvvetli olsada tembel bir insandır.Orozkul korucularının amiridir .Bu nedenle üç ailenin ipleri de Orozkul’un elindedir.Orozkul bunu iyi bilmekte ve çoğu zaman bunu kötüye kullanmaktadır.Yaylaya çıkmış koyun ve yılkıların çobanları ona sık sık ziyafet vermektedir.Bu nedenle bir çok insanı tanımaktadır ama bunlar çıkara dayalı dostluklardır.Çünkü, ovada ev kurmak isteyenlerden ağaca olan gider ve ondan almaktadırlar.
Orozkul iyi insan değildir. İçki içtiği zaman çocuğu olmadığı için karısı Bekey’i ağır döver, dengesiz insana dönüşmektedir.Ailede dedesi hariç pek fazla sevilmemektedir.O’nun varlığından, yokluğundan çoğu zaman haberleri bile yoktur. Sadece dedesine üzülmektedir.Çünkü ,diğerleri O’na saygı göstermemektedir.Özellikle Orozkul yokmuş gibi davranmakta, çoğu zaman da azarlamaktadır.
Çocuğun içinde bir dünyası vardır. O’na göre nehir kenarındaki büyük kayaların kimisi tak kimisi kurttur .Dedesi yüzebilmesi için küçük gölet yapmıştır.Fırsat bulduğunda oraya gitmektedir. 2 arkadaşı,can dostu vardır.
Birisi dedesinin ona aldığı çanta ve diğeri de dürbünüdür.Onlarla konuşup,onlarla sohbet etmektedir.Dürbünüyle dağları ormanı,gölü gözetlemeyi sevmektedir.Ama en çok beyaz gemiye ilgi duymaktadır.Hani şu gölde dolaşan, babasının çalıştığı gemiye.O öyle düşünür ve buna inanmaktadır..Bir gün balık olup o gemiye gideceğini hayal etmektedir.Dedesi Maral efsanesini O’na da anlatmıştır.Ama dede çocuk haricinde diğerleri bu efsaneye aldırış etmemektedirler.
Günler gitmektedir. Orozkul içince kudurur ortalığı darmadağın eder,herkesin huzurunu kaçırırdı.Gene birisine ağaç sözü vermiştir.Ağacı kesmişlerdi ama onu ormandan getirmek hiçte kolay değildir.Mümin dede arkada, Orozkul önde ilerlemektedir.Ağaç bir an için kontrolden çıkar ve biraz yuvarlanır. O sırada Mümin yıllardır bölgede görülmeyen Maralları görür.Geri döndüklerine inanır.Hava soğuktur ve ağacın yola indirilmesi gerekmektedir.Çünkü,sahipleri akşama almaya gelecektir.Ama ağacı nehirden geçirirken ağaç sıkışır ve onu oradan çıkaramazlar.Ağacı alacak adamalar akşam olunca gelmişlerdir.Orozkul onları kendi evinde misafir eder.Sabaha hep birlikteağacı çıkarmaya giderler.Bu işi yaparlarken Maralları görürler.Yabancılardan biri avlanmayı teklif edince,Orozkul bunu kabul eder.Mümin dede ava engel olmak istemesine rağmen kimseye söz geçiremez.
Maralları,bir kaç gün önce çocuk da görmüş ve bir sürü de hayal kurmuştur.
Hava bu zamanlarda biraz kötüdür ve çocuğu da etkilemiştir.Çocuk evde yatmaktadır.Bir süre sonra dışarıdan gelen ayak sesleriyle uyanır.Bunun üzerine ayağa kalkar ve dışarıya çıkar.Evin önünde büyük bir ateş yakılmıştır.Avladıkları hayvanı parçalamaktadırlar.Çocuk hariç hepsi sarhoştur.Çocuk gördüklerine çok şaşırır.Aklından,’Yerde boylu boyunca uzanan Maral Ana değil mi?’ diye geçirir.Cevabı evettir.
Dışarıdaki işleri bittikten sonra ziyafet için Orozkul’un evine giderler.Kimsenin çocuğa aldırış ettiği yoktur.O usulca nehire doğru yürümeye başlamıştır bile.Artık karar vermişti bu böyle olmayacaktı,babasının yanına gidecekti.Kendini bir balık edasıyla nehirin azgın sularına bırakır,Beyaz Gemiye ulaşacağını umarak,’Merhaba Beyaz Gemi ben geldim!’.
3.KİTABIN ANAFİKRİ
İnsanoğlu iyi için kendisiyle bile olsa her zaman savaşa hazır olmalıdır.
4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Öyküde kötüyü ve iyiyi temsil eden vardır.Orozkul kötüyü,çocuk iyiyi temsil etmektedir.Öykünün sonunda ,bildiğimiz sıradan sonlara göre kötü galip gelmektedir.Bu da öyküye ayrı bir boyut kazandırmaktadır.Ama bu gibi yazılarda önemli olan kötü veya iyinin galip gelmesinden öte okuyucuya iyi olma bilincinin kazandırılmasıdır.
Bana göre,öyküde efsanenin yer alması olaylara farklı bir taraf kazandırıyor.Efsanede , Geyik Ananın bütün var olanların anası olduğu kabul ediliyor.İnsanoğlu zulümden nefret ettirilmeye çalışılıyor.İyiliğe kötülükle değil,iyilikle karşılık vermemiz isteniyor.
Mümin Dede’nin pasif kişiliği az kalıyor.Ama buna zıt olarak çocuğun kötülüğü kabul etmeyişi , onu ayrı bir varlık olarak kılıyor.
0 yorum:
Yorum Gönder
AŞAĞIDAKİ YORUM YAPMA BİÇİMİNİ ANONİM YAPIP YORUM YAPABİLİRİSİNİZ.YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİDİR.