İPEK ONGUN AFACANLAR ÇETESİ KİTAP ÖZETİ
Birbirlerini çok seven, birbirleri için hiçbir şeyi yapmaktan
kaçınmayan, iyi şeyler yapmak isteyen, haşarı, heyecanlı grup
ortaokul öğrencisi, çocuk çetesi ve onların birlikte yaşadığı olaylar.
Asena ve arkadaşları rehberlik dersi öğretmenleri Onur
öğretmenin okullarının 100. Senesi ile
ilgili bir şeyler düşünmelerini istemesi üzerine Asena’nın evinde toplanıp düşünmeye başlarlar. Defne yapılacak şeyin hem
faydalı hem de güzel olmasını düşünerek
kütüphanenin en iyi düşünce olacağını
düşünür. Okullarında kütüphane yoktur. Bu düşünce savaşçılar tarafından çok beğenilir ve bu düşüncelerini
Onur öğretmene anlatırlar. Onur öğretmen
bu düşünceyi çok beğenir fakat yapılması düşünülen kütüphane gerçekten zor bir iştir. Bu yüzden müdürü ikna etmek
gerçekten zor olacaktır. Defne’nin aklına okulun arkasındaki küçük ev
gelir ve bunu söyler. Savaşçılar öğretmenleriyle o eve
giderler. Onları okulun bahçıvanı Hasan karşılar. Ama bu karşılaşmadan hiç memnun olmamış gibidir.
Onur , o metruk evi çok beğenir. Tam
istedikleri gibi bir yer olduğunu görür. Fakat bahçıvanın orayı onlara göstermek istemeyişine
de bir mana verememiştir. Onur öğretmen
öğretmenler toplantısında bu düşünceyi
ortaya atar. Öğretmenlerde bunu beğenir. Ama müdür yardımcısı o binanın eski
olduğunu orada her an kaza olabileceğini söyleyerek bunu onaylamaz.
Bunu öğrenen Gökkuşağı Savaşçıları üzülürler, özellikle de Defne. fikri
bulanda evi gösterende odur. Bir mana veremedikleri bu olaya inanmak istemezler.
Aradan zaman geçtikten sonra
savaşçılardan biri olan Zeynep tekrar görmeye karar verir. Eve yaklaşınca 2 kişinin birlikte konuştuğunu görür ve onları
dinler. Konuşanlardan biri Hasan Efendi’dir. Fakat diğerini tanıyamaz. Bu olayı hemen savaşçılara
anlatır. Savaşçılarda bunu incelemeye karar verirler. Berk ve Asena birkaç gün
sonra eve girerler. Ama evde çok önemli bir şey yoktur. Bir çalışma
masası ve bir şömine vardır. Berk şöminenin içine girer
ve gördüğü halkayı kendine doğru çeker. O anda
gizli bir geçit açılır. Berk şaşırmıştır. Tam geçide girerken Asena ıslık
çalarak bahçıvanın geldiğini söyler . O da geçidi kapadıktan sonra evden
çıkar. Koşarak giderler. Bu önemli olayı savaşçılarla
paylaşmaları gerekiyordur. Bu olaydan sonra toplantı çağrısı yapılır. Aynı akşam Asena’nın
evinde tartışırlar. oraya
bir kez daha girmeye karar verirler. Bahçıvanın orda olmadığı zaman gizlice eve girerler. Gizli geçidi açıp giderler. Tünelin sonunda merdivenlerden
inince iskele görürler. Çok şaşırarak ayrılırlar. O esnada evin içinde ki masayı
kurcalar iken gizli bir köşesinde bir defter bulurlar . onu da alıp oradan ayrılılar. Artık okulda kötü
işlerin döndüğünü anlamışlardır. Böylece Hasan Efendi’yi takip ederler.
Savaşçılardan biri müdür yardımcısının okuldan hızlı
çıktığını görüp onu takip etmeye karar verir. Onu pek tekin olmayan bir yerdeki
lunaparka girerken görür. Kışın
ortasında ne işi vardır diye düşünüp içeri girer. Onu
biriyle konuşur iken görür. Bu durumu arkadaşlarına anlatır. Sonunda bu işin
çok tehlikeli bir şey olduğuna ikna
olurlar ve Hasan Efendi’yle müdür yardımcısını suçlayacak güçlü delilleri olmadığını görürler. Onun için Asena
o kötü evi bir gece gözlemeye
arkadaşlarıyla beraber karar verirler.
Kararlaştırdıkları gece dedesine arkadaşı Sinan'da kalacağını söyler . o eve gider. Güzel yere
gizlenir. Gecenin ilerleyen zamanlarında denizden bir motor sesi duyulur. Saklandığı
yerden çıkıp ağacın üstüne çıkar. Konuşmalardan Hasan
Efendi’nin de orda olduğunu anlamıştır. Ertesi gün arkadaşlarına
duyduklarını anlatır. Onlar da korkmuşlardır. kendilerinin yapabileceği bir şey kalmamıştır.
Durumu birilerine anlatmaları gerekiyordur. Bunu idareye anlatamıyorlardır . Çünkü
birkaç öğrencilerin sözüne güveneceklerdir
yoksa müdür yardımcısına mı? Herkes ne yapabileceklerini düşünür iken Asena’nın
aklına Süha ağabeyi gelir. Çünkü ordu istihbaratta çalışmaktadır. Süha
ağabeyini yemeğe davet eder. O da Asena'yı kıramayarak gelir.
Asena ona yaşadıkları her şeyi birer birer anlatır ve defteri
gösterir. Süha , ağabeyi bu işle ilgileneceğini söyler ve ona bir daha o eve
gitmemelerini söyler.
Asena ile Berk aldıkları defteri yerine koymak isterler. onların durumu fark edip kaçmalarını istemezler. Bu yüzden bir öğlen arasında eve giderler. Çevre sessizdir. Asena eve girer tam defteri bırakıyordur ki arkasında Hasan Efendi’yi bulur. Hasan Efendi Asena’yı yakalar bağlar. O zaman Berk’in ıslığını duyulur Hasan Efendi Asena’ya ona gitmesini söyler . yoksa ikinizi de öldüreceğini söyler. Asena’da Berk’e kapıdan kafasını uzatarak gitmesini ister . hemen geleceğini söyler. Berk gökkuşağı işaretini yapar Asena karşılık vermez. Bu kuraldır işarete karşılık verilir. Yine de sırtını döner ve okula gider Asena’nın dönmediğini görünce gerçekten telaşlanır ve Sinan’la beraber Asena’nın evine giderler. Dedesine durumu anlatırlar. Dedesi Süha’yı arar ve Süha hemen eve gelir ve çocukları dinler. Çocukları evlerine gönderir. Bu sırada o evde Asena zor anlar yaşıyordur. Hasan efendinin kaçakçılık ile ilgili bir çok şeyi açık konuşmasından dolayı oların son işi olduğunu ve durumunun parlak olmadığını anlar. Okulun çıkış zilinden sonra eve doğru yaklaştığını görürler. İçeri girdikten sonra müdür yardımcısını karşısında görünce şaşırır. Akşamın ilerleyen saatlerine dek beklerler. Motor getirdiği malları almak için geçitten inip aşağı inerler. Çocuğun başına Ahmet’i bırakmışlardır. Dışarıdan köpek sesleri geliyordur. Ahmet köpeği kovalamak için kapıya çıkar , Süha ağabeyin yumruğuyla bayılır. İçeri girer ve Asena’yı iplerden kurtarır . O arada geçitten yukarıya çıkan müdür yardımcısı ve Hasan Efendi silahını onlara doğrulturlar. Süha ağabey yapacakları bir şey olmadığını , kaçamayacaklarını söyler. Herkesin yolu açmasını söyler . Asena’yı tutarak kapıya yürürler. Dışarıya çıktıkları anda Ahbap Hasan Efendi’nin üstüne atlar , o anda silah patlar. Süha ağabey de müdür yardımcısını yakalar ve kelepçeler. Kimsenin canı yanmadan sonuçlandırmışlardır. Ahbap’ın tırnağını bir kurşun sıyırıp geçmiştir. Suçlular teslim edilmiştir ve Süha ağabeyle Asena eve giderler. Ailesi de Asena’yı görünce çok sevinirler.
İlerleyen günlerde açıklığa kavuşmuştur hatta müdür bey müdür yardımcısından şüphelenip onunla alakalı araştırma yapmıştır, böyle birinin olmadığını sahte belgelerle atandığını öğrenmiştir . zaten bu durumu ilgili makamlara da bildirmiştir.
Müdür bey Gökkuşağı savaşçılarını çağırıp onlara teşekkür eder. Fakat gördükleri bu olayları kimseye bildirmeden çözmeye çalışmalarına kızar ve azarlar. Ama yine de yaptıkları işleri ne kadar zor olduğunu söyler. Okula bir kütüphane yaptırma düşüncesini ortaya atmalarından sonraki gelişmeler gerçekten çekicidir. Süha ağabeyi Asena’ya anlattığına göre sigara ile içki kaçakçılığı yapıyorlardır. Bunun için okuldan daha iyi bir yer olamaz. Bu kaçakçıları yakalattıkları için gökkuşağı savaşçılarına bir hediye verilecektir. Onur öğretmen Asena ve arkadaşlarını rehberlik sınıfına çağırır. A sınıfının bütün öğrencileri teneffüs arasında rehberlik sınıfındadır. Onur öğretmen" kütüphane düşüncesini öğretmenler toplantısında kabul ettirir. Ailenize konuyla ilgili bilgi verilecek ve yardım istenecek, bunu da bayrak töreninde müdür bey söyleyecek "der. Çocukların hepsi sevinç içindedir.
Bayrak töreninde müdür bey 100. Yıl için düzenlenen fikirler yarışmasını Orta II A sınıfının fikrini kabul edildiğini ve A sınıfını tebrik eder. A sınıfının öğrencileri ise kazandıkları ödülü kütüphane yapımı için hediye edeceklerini söyler.
Şimdi gökkuşağı savaşçıları kütüphane fikrini kabul ettirmişlerdir ve zorlu bir mücadeleden sonra yine eski hayatlarına döneceklerdir. Bu da onları üzüyordur. Ama gökkuşağı savaşçıları her zaman olacaktır. Kim bilir yine heyecanlı olaylar yaşayabilecekler ve har zaman beraber olacaklardır.
Sonuç olarak; daha çok çocuk niteliği taşıyan bu kitapta birden çok ana düşünce vardır. Öncelikle dostluk ve arkadaşlığın ne kadar önemli bir kavram olduğu birlikte hareket eden insanların, çocuk dahi olsalar her çeşit zorluğa, sıkıntıya karşı güçlü olmayı, engelleri aşmayı, zorlukların üstesinden daha kolay gelmeyi öğretiyor. İnsanların savundukları düşünceleri sonuna kadar sahiplenmelerini o fikri gerçekleştirmek için elinden geleni yapmaları gerektiğini öğretiyor. Fakat insanlar çocukta olsa yetişkinde olsa her zaman her şeyin üstesinden gelemez. Bunun için her insan arkadaşlığa muhtaçtır..
Asena ile Berk aldıkları defteri yerine koymak isterler. onların durumu fark edip kaçmalarını istemezler. Bu yüzden bir öğlen arasında eve giderler. Çevre sessizdir. Asena eve girer tam defteri bırakıyordur ki arkasında Hasan Efendi’yi bulur. Hasan Efendi Asena’yı yakalar bağlar. O zaman Berk’in ıslığını duyulur Hasan Efendi Asena’ya ona gitmesini söyler . yoksa ikinizi de öldüreceğini söyler. Asena’da Berk’e kapıdan kafasını uzatarak gitmesini ister . hemen geleceğini söyler. Berk gökkuşağı işaretini yapar Asena karşılık vermez. Bu kuraldır işarete karşılık verilir. Yine de sırtını döner ve okula gider Asena’nın dönmediğini görünce gerçekten telaşlanır ve Sinan’la beraber Asena’nın evine giderler. Dedesine durumu anlatırlar. Dedesi Süha’yı arar ve Süha hemen eve gelir ve çocukları dinler. Çocukları evlerine gönderir. Bu sırada o evde Asena zor anlar yaşıyordur. Hasan efendinin kaçakçılık ile ilgili bir çok şeyi açık konuşmasından dolayı oların son işi olduğunu ve durumunun parlak olmadığını anlar. Okulun çıkış zilinden sonra eve doğru yaklaştığını görürler. İçeri girdikten sonra müdür yardımcısını karşısında görünce şaşırır. Akşamın ilerleyen saatlerine dek beklerler. Motor getirdiği malları almak için geçitten inip aşağı inerler. Çocuğun başına Ahmet’i bırakmışlardır. Dışarıdan köpek sesleri geliyordur. Ahmet köpeği kovalamak için kapıya çıkar , Süha ağabeyin yumruğuyla bayılır. İçeri girer ve Asena’yı iplerden kurtarır . O arada geçitten yukarıya çıkan müdür yardımcısı ve Hasan Efendi silahını onlara doğrulturlar. Süha ağabey yapacakları bir şey olmadığını , kaçamayacaklarını söyler. Herkesin yolu açmasını söyler . Asena’yı tutarak kapıya yürürler. Dışarıya çıktıkları anda Ahbap Hasan Efendi’nin üstüne atlar , o anda silah patlar. Süha ağabey de müdür yardımcısını yakalar ve kelepçeler. Kimsenin canı yanmadan sonuçlandırmışlardır. Ahbap’ın tırnağını bir kurşun sıyırıp geçmiştir. Suçlular teslim edilmiştir ve Süha ağabeyle Asena eve giderler. Ailesi de Asena’yı görünce çok sevinirler.
İlerleyen günlerde açıklığa kavuşmuştur hatta müdür bey müdür yardımcısından şüphelenip onunla alakalı araştırma yapmıştır, böyle birinin olmadığını sahte belgelerle atandığını öğrenmiştir . zaten bu durumu ilgili makamlara da bildirmiştir.
Müdür bey Gökkuşağı savaşçılarını çağırıp onlara teşekkür eder. Fakat gördükleri bu olayları kimseye bildirmeden çözmeye çalışmalarına kızar ve azarlar. Ama yine de yaptıkları işleri ne kadar zor olduğunu söyler. Okula bir kütüphane yaptırma düşüncesini ortaya atmalarından sonraki gelişmeler gerçekten çekicidir. Süha ağabeyi Asena’ya anlattığına göre sigara ile içki kaçakçılığı yapıyorlardır. Bunun için okuldan daha iyi bir yer olamaz. Bu kaçakçıları yakalattıkları için gökkuşağı savaşçılarına bir hediye verilecektir. Onur öğretmen Asena ve arkadaşlarını rehberlik sınıfına çağırır. A sınıfının bütün öğrencileri teneffüs arasında rehberlik sınıfındadır. Onur öğretmen" kütüphane düşüncesini öğretmenler toplantısında kabul ettirir. Ailenize konuyla ilgili bilgi verilecek ve yardım istenecek, bunu da bayrak töreninde müdür bey söyleyecek "der. Çocukların hepsi sevinç içindedir.
Bayrak töreninde müdür bey 100. Yıl için düzenlenen fikirler yarışmasını Orta II A sınıfının fikrini kabul edildiğini ve A sınıfını tebrik eder. A sınıfının öğrencileri ise kazandıkları ödülü kütüphane yapımı için hediye edeceklerini söyler.
Şimdi gökkuşağı savaşçıları kütüphane fikrini kabul ettirmişlerdir ve zorlu bir mücadeleden sonra yine eski hayatlarına döneceklerdir. Bu da onları üzüyordur. Ama gökkuşağı savaşçıları her zaman olacaktır. Kim bilir yine heyecanlı olaylar yaşayabilecekler ve har zaman beraber olacaklardır.
Sonuç olarak; daha çok çocuk niteliği taşıyan bu kitapta birden çok ana düşünce vardır. Öncelikle dostluk ve arkadaşlığın ne kadar önemli bir kavram olduğu birlikte hareket eden insanların, çocuk dahi olsalar her çeşit zorluğa, sıkıntıya karşı güçlü olmayı, engelleri aşmayı, zorlukların üstesinden daha kolay gelmeyi öğretiyor. İnsanların savundukları düşünceleri sonuna kadar sahiplenmelerini o fikri gerçekleştirmek için elinden geleni yapmaları gerektiğini öğretiyor. Fakat insanlar çocukta olsa yetişkinde olsa her zaman her şeyin üstesinden gelemez. Bunun için her insan arkadaşlığa muhtaçtır..
cok guzel olmus
YanıtlaSilçok uzn
Silkac sayfa cıkar
SilSence yani
SilÇok fazla uzun
Silcok guzel olmus
YanıtlaSilkısaltın şunu çok uzun
YanıtlaSil2 sayfe çıktı ama ben küçük yazdığım için 3 sayfa
YanıtlaSil