SEN ON YEDİ YAŞIMSIN KİTAP ÖZETİ
MİRAÇ
ÇAĞRI AKTAŞ SEN ON YEDİ YAŞIMSIN
Olay bir halı saha maçı ile başlıyor.Onunla karşılaştığında arkadaşları ile halı saha
maçında karşısına çıkar. Karşı tarafın kız arkadaşları ve onların arkadaşları da
maçlarını izlemeye gelmiştir. Kaşına aldığı darbe sonucu kalmasıyla o ve izleyenler başına
toplanmıştır. o kızlardan biri onunla farklı ilgilenir.
Boynuna doladığı şalını çıkarıp bastırır. Zaten kız da sağlıkçıdır. Hastaneye gidince
orada ismen tanışırlar. Zümra'dır. Tanıştıklarında Zümra on yedi
yaşındadır. Zümra'nın büyümeye, kendisinin ise yaşayamadığı
çocukluğu yaşamaya ihtiyacı vardır. Miraç büyük aşkla
Zümra'ya ilk gün vurulmuştur. O gün Zümra'nın yardımıyla ona dikiş atılır.
Elinde Zümra'dan geriye kalan tek o şaldır. Bir hafta sonra dikişlerini
aldırmaya gider fakat Zümra yok diye
aldırmadan döner. Bir hafta sonra gittiğinde mecburen aldırır. Bir gün
tanımadığı biri onu arar. Zümra arkadaşlarından numarasını alarak onun şalını
ister. Çay bahçesinde buluşurlar. Yanına gitmeden uzaktan izler ve gördüğü en
güzel kız olduğunu anlar . Çok güzel bakıyordur. Bir süre oturup konuştuktan
sonra bırakır. O gün dedesinin görmesi üzerine
onunla da tanışır. Zümra'nın annesi evlendikten sonra ona dedesi olan Haşmet
amca bakmıştır. Ondan sonra ne kadar uğraşsa da yollarını ona çıkarsa da bir
yol kat edemez daha . Zümra'nın yaşadığı şeylerden dolayı duvarları vardır ve bir türlü o duvarları
aşamıyordur. Aslında birbirlerine çok uygunlardır. İkisinin yaraları çocukluklarından gelmektedir. Onun da
babası küçük yaşta iken bırakıp gitmiştir. Babasızlığın, yokluğun , eksik büyümenin acısını ikisi de çok iyi
bilmektedir. Zümra'ya kendini ve aşkını anlatamaz. Sonunda annesinin anlatmasını
ister. Ama Zümra'da bu da etki yaratmaz.
Bir gün Zümra arar ve ağlıyordur. Meğer annesi üçüncü derece meme kanseridir
onun . Bu zor döneminde de her zaman yanında olarak destek
olur. O kendini Zümra'ya adamış iken; Zümra da aslında başka birine aşıktır.
Aynı şekilde o da kendi aşkına karşılık bulamıyordur. Bunları ise ona Zümra'nın
en iyi arkadaşı söylemiştir. Onun
kitaplarını okuyan kız üzülmesini istemiyordur. En büyük acıyı ise o günden
sonra yaşar. Zümra bir gün buluşarak hakkını helal etmesini ve artık
görüşmemeleri gerektiğini ona söyler. Annesi hastanede iken üvey babası nefsine
hakim olamamıştır. Zümra veda ederek yanından ayrılır. O günden sonra ise
annesi bu durumu öğrenince buna dayanamaz. Annesinin ölümünden sonra dedesi ve
anneannesi Zümra'yı alarak taşınır.
Aylarca çaresizce düşündükten sonra Zümra'nın suçu olmadığına karar verir. Duygularını anlatan bir kitap bastırarak Malatya'ya gider o da. Malatya'da hiç ummadığı bir şeyle karşılaşır. Zümra'yı Meriç yani sevdiği çocuk ile görür. Dedesinden dinlediği kadarıyla Zümra yaşadıklarını Meriç sayesinde atlatmıştır. Haşmet amca onun mutlu olduğunu ve kendisinin de hayatına devam etmesini söyler. Onun için bu aşkta üzerine düşen vazgeçmektir. O da vazgeçer.
Kendine yeni bir sayfa açarak ilk sayfaya şu sözleri yazar: ”Bir daha kimseye hak ettiğinden fazla sevmeyeceksin.”
Çok zor zamanlar geçirse de hiçbir zaman pes etmemiş biridir. Babası gittiğinde, annesi gittiğinde, yeri geldiğinde aç kaldıklarında bile pes etmemiştir. Çünkü Allah büyüktür ve ne gelirse O'ndan gelir. Pes etmemeyi annesinin geri gelip, dedesinin yetimhaneye ver demesine rağmen vermeyip kol kanat gerdiğinde öğrenmiştir.
"Her yaşın ayrı bir güzelliği vardır hayatında. Ama on yedi yaş başkadır. On yedi yaşında başka sever insan." O da Zümra'yı on yedi yaşında ki gibi saf, temiz, çıkarsız aşkla sever. Eğer onun dalını kırıp o acıyı yaşatırsa o acı her zaman hatırlanır. On yedi yaş özeldir. Zümra'da onun on yedi yaşıdır. Herkesin içinde yaşadığı "Sen benim on yedi yaşımsın" dediği biri vardır.
Aylarca çaresizce düşündükten sonra Zümra'nın suçu olmadığına karar verir. Duygularını anlatan bir kitap bastırarak Malatya'ya gider o da. Malatya'da hiç ummadığı bir şeyle karşılaşır. Zümra'yı Meriç yani sevdiği çocuk ile görür. Dedesinden dinlediği kadarıyla Zümra yaşadıklarını Meriç sayesinde atlatmıştır. Haşmet amca onun mutlu olduğunu ve kendisinin de hayatına devam etmesini söyler. Onun için bu aşkta üzerine düşen vazgeçmektir. O da vazgeçer.
Kendine yeni bir sayfa açarak ilk sayfaya şu sözleri yazar: ”Bir daha kimseye hak ettiğinden fazla sevmeyeceksin.”
Çok zor zamanlar geçirse de hiçbir zaman pes etmemiş biridir. Babası gittiğinde, annesi gittiğinde, yeri geldiğinde aç kaldıklarında bile pes etmemiştir. Çünkü Allah büyüktür ve ne gelirse O'ndan gelir. Pes etmemeyi annesinin geri gelip, dedesinin yetimhaneye ver demesine rağmen vermeyip kol kanat gerdiğinde öğrenmiştir.
"Her yaşın ayrı bir güzelliği vardır hayatında. Ama on yedi yaş başkadır. On yedi yaşında başka sever insan." O da Zümra'yı on yedi yaşında ki gibi saf, temiz, çıkarsız aşkla sever. Eğer onun dalını kırıp o acıyı yaşatırsa o acı her zaman hatırlanır. On yedi yaş özeldir. Zümra'da onun on yedi yaşıdır. Herkesin içinde yaşadığı "Sen benim on yedi yaşımsın" dediği biri vardır.
0 yorum:
Yorum Gönder
AŞAĞIDAKİ YORUM YAPMA BİÇİMİNİ ANONİM YAPIP YORUM YAPABİLİRİSİNİZ.YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİDİR.