8.SINIF PARAGRAFLA İLGİLİ
TEST SORULARI
Bir ulusun kültür ölçüsü tiyatrosudur. İnsanlığı ancak
onunla ölçülür. Adama insanlık duygusu orada verilir kısacası…
1.Yukarıdaki
paragrafın aşağıdaki cümlelerin hangisiyle sürdürülmesi en uygundur?
A.Tiyatro bir toplumun ocak başıdır.
B.Tiyatrosuz bir toplum yeni doğmuş bir bebek sayılır.
C.Oturmayı, söylemeyi , kalkmayı, dinlemeyi, ,
birbirimizi sevmeyi orada öğreniriz.
D.Tiyatrosuz toplumda bacalar tütmez, ateş ısıtmaz olur.
Herhangi bir dalda insanı daha ileriye gitmekten doymuş görenler,
bilinçli olmadan onu hayvan düzeyine
indirmek isteyenlerdir.
2.Bu
cümlede yazar aşağıdakilerden hangisinden şikayet etmektedir?
A.İnsanın
hayvan seviyesine indirilmesinden
B.İnsanın daha da ileriye gidebileceğini düşünmeyenler.
C.İnsanı yeterince fazla tanımayanlardan
D.Bilgisizliklerini hiç fark etmeyenlerden
Dil, kişiyi ele verir. Bir insanın kullandığı dile bakarak
kişinin dünya görüşü, inanç, eğitim ve hatta zaaflarını tespit etmek mümkündür.
Gerçekten de insanın konuşma biçimi insanın aynasıdır. Eskilerin söylemesiyle üslûp insanın ta kendisidir.
3.Paragraftan
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A.Bir insanın konuşmasına bakarak, o insan hakkında bilgi sahibi
olabiliriz.
B.İnsanın dili kendini belli eder.
C.Konuşma biçimiyle insan aynı şekildedir.
D.Eğitimli insanların dili daha güzel olur.
İyi bir hikâye dil ister. Dil ise sanatçının kendisi, sanatın temelidir. Sıradanlıktan
uzak kalmak, çağın ilgi ve beğenisini göz önünde bulundurarak istenilen biçimde hareketli, samimi ve kıvrak
bir dil kullanmak, okuyucuya hitap edecek bir anlatım seçmek iyi hikâyenin
vazgeçilmez koşullarındandır.
4.Yukarıdaki
paragrafta aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A.Hikâyede devrin beğenisinin önemli olduğuna
B.Sanatın temelinin dile dayandığına
C.Hikâye yazmanın vazgeçilmez koşulları olduğuna
D.Hikâyenin en sevilen bir tür olduğuna
5.Aşağıdakilerden
hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz?
A.Bir insan topluluğunu “millet ” yapan etmenlerin
başında “dil” gelir.
B.Dil bağı, toplum için önde gelen bir var oluş
biçimidir.
C.Çünkü hiçbir fikir , hiçbir duygu dili dönüşmeden
var olamaz.
D.Bir milletin bütün özellikleri, duyusu, düşünüşü
yansır dile.
Bir ifadenin anlaşılabilmesi için anlamını zihinde âdeta
cisimleşmesi gerekmektedir. Bunun için en etkili yol, yerinde benzetmeler yapmaktır.
Benzetmeler büyüteç gibidir. Düşünceleri
, hakikatleri hayal yoluyla akla yaklaştırır. Hayal edilebilen sorunları i
anlam daha kolaydır.
6.Yukarıdaki
parçaya göre “benzetmelerin” işlevi aşağıdakilerden hangisidir?
A.İfadenin anlaşılmasını sağlamak
B.Düşünceleri hayal yoluyla akla yakınlaştırmak
C.Gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak
D.Hayal gücünü artırmak
Dilini, kültürünü unutmuş, kaybetmiş bir ulusun yaşadığı görülmemiştir. Bir ulusun ömrü dilinin ve kültürünün ömrüne bağlıdır. Bu
nedenle Türkçeye ve Türk kültürüne sahip çıkmamız gerekir. Milletimiz kültür
bunalımı ile sallanmaktadır.
7.Paragrafta
vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A.Türk ulusu bir kültür bunalımı geçirmektedir.
B.Bir ulusun yaşaması
dilini ve kültürünü korumasına bağlıdır.
C.Her ulusun kendine
özgü bir kültürü vardır.
D.Türkçemize sahip çıkıp onu korumalıyız.
Gençlik tahmin edildiği ı gibi delikanlılık değildir
aslında. Gençlik, zamanı gelmiş bir toprak, keşfedilmiş bir cevher, korlanmış
bir metal çağıdır. O devri bulur bulmaz sürmek, işlemek dövmek gerekir.
Zamanında dövülmeyen demir, kor bir
madenden başka bir şey değildir.
8.Paragraftaki
düşünceyi destekleyen atasözümüz aşağıdakilerden hangisidir?
A.Ağaç yaş iken eğilir.
B.Bugünün işini yarına bırakma.
C.Son pişmanlık fayda vermez.
D.Damlaya damlaya göl olur.
Brunel, Thames tünelini küçük bir gemi böceğinin hareketlerinden esin alarak inşa etti. Bu
küçük böceğin tahtayı bir yöne doğru kemirerek tünel açtığını sonra tünelin duvarlarını bir çeşit vernikle
sağlamlaştırdığını gördü. Aynı aşamaları izleyen Brunel O muhteşem şaheserini yaptı. Yaşadığımız
çağdaş dünyada buna benzer misalleri çoğaltmak mümkündür.
9..Parçanın
ana fikri aşağıdakilerden hangisidir?
A.Bazı hayvanlar insanlardan çok daha ustadır.
B.Birçok ilmi buluşun temelinde hayvanları taklit
yatar.
C.Birçok buluşa uzun
çaba ve gözlemle ulaşılmıştır.
D.İnsanoğlu tabiatı seyrederek her şeyi öğrenebilir.
Görüyorum da bugünkü şairlerimizin çoğu hep
eskilerin, başkalarının daha önce gösterdikleri yollardan gidiyorlar; eskiden
kalma duyguları, düşünceleri söylüyorlar. Özgün bir üretme çabasına
girmiyorlar.
10.Parçada
yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir?
A.Şairlerin üretken olmamaları
B.Şairlerin özgün olmamaları
C.Şairlerin taklitçi olmamaları
D.Şairlerin bilinçli olmamaları
Tarih
demek hikâye değildir. Tarih belge ister, delil ister. Tarih hayallerle, düş
olanlarla yazılamaz. Tarih araştırılır,
bulunur, ortaya konulur. Tarih önceden kurgulanmaz ve riyada görülmez.
11.Parçaya
göre tarihin dayandığı en temel ilke nedir?
A) İnsanların
düşleri
B)
Hikâye ve romanlar
C) Belge ve
deliller
D) Yazarların kendi
yorumları
Bir
kargayla bülbülün dostluk yaptığını gören biri, bu iş nasıl olur diyerek onları
uzaktan izlemişti. Sonunda çözmüştü bu birlikteliğin sırrını onları izleyen
adam , beraber yürümeye başladıkları zaman, ikisinin de birer bacağının
topalladığını hayretle fark etmişti.
12.Paragraftan hareketle aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
a.Herkes
herkesle dostluk yapabilmelidir.
b.Başarıya
ancak zorlukları yenerek ulaşabiliriz.
c.Ortak
dertler insanları birbirine yaklaştırır.
d.İki
farklı kişinin analaşması hiç kolay değildir.
İyi
bir okuyucu mana için okur. Kelimeleri, noktaların şifrelerini çözerken
bilgisayarmış gibi davranmaz. Gözünün
gördüğü her şeyi beyne iletmesine asla izin
vermez. Çünkü beynin göze ilettiklerinden çok daha önemlidir.
13.Paragraftan
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
a.Gözün
hızı, beynin işleyiş hızından daha yavaştır.
b.Anlamak
için okuyan kişi iyi bir okuyucudur.
c.Gözün,
gördüğü her şeyi beyne iletmesi şart değildir.
d.Beyin
de göze bir şeyler iletebilmektedir.
Dil
bir ulusun mantığıdır. Dil bir milletin şarkısıdır, geçmişi, bugünü, geleceğidir.
Dil bir ulusun ta kendisidir. Milletin olmadığı yerde dil de yoktur. İnsan
canlı bir varlıksa, dil de aynı şekilde canlı bir varlıktır. Canlıların yaşamadığı
yerlerde dil de yaşayamaz.
14.Yukarıdaki parçadan aşağıdakilerden hangisi
çıkarılamaz?
a.Dil
canlı varlıktır.
b.Dil
milletle birlikte var olabilir.
c.Dilin
temeli seslere dayanır.
d.Dil
ulusun özelliklerini gösterir.
“Konuşma
sanatını bilen insan düşündüklerinin
hepsini söylemez; fakat söylediklerini düşünür de söyler.”
15.Aşağıdakilerden
hangisi, anlam yönünden bu cümleye en yakındır?
a.Konuşma
sanatını bilmek önemlidir.
b.İnsan,
fikirlerini akıl süzgecinden geçirdikten
sonra söylemelidir.
c.İnsan
konuşurken nezaketi bırakmamalıdır.
d.Söyleyeceklerini
düşünen kişi toplumda sevilir.
Cevap anahtarı
1.c
2.b
3.d
4.d
5.c
6.c
7.b
8.a
9.b
10.b
11.c
12.c
13.a
14.c
15.b
8.sınıf paragraf sorusu çöz,8.sınıf türkçe test soruları,8.sınıf paragrafta anlam test soruları,8.sınıf paragraf testi indir,
Aşağıdaki soruları da çözebilirsiniz.
1. “Demre’yi geçer geçmez doğanın ve iklimin değiştiğini
görürsünüz. Nefis, mis gibi bir dağ havası sarar sizi. Olağanüstü bir sessizlik
başlar. Arada bir keçi sesleri duyulur. Sonra bir yığın Likya mezarlarıyla
karşılaşırsınız.”
Parçada hangi duyumla ilgili bir ayrıntıya yer verilmemiştir?
A) Dokunma * B)Görme
C) İşitme D) Koklama
2. “Bir geceydi. Sıcaktan kimse
soluk alamıyordu. Kuşlar, böcekler, otlar, insanlar toprağa serilmişler, bu
korkunç sıcağın elinde inliyorlardı. Sürmeli Mehmet Paşa, çadırından dışarı
çıktı. Korkunç bir hışırtı duydu.”
.Bu parçanın anlatımında yazar hangi duyusundan yararlanmamıştır?
A) Görme B) İşitme
C) Tatma * D) Dokunma
3. “Burnuma sıcak ekmek kokusu
geliyordu. Yazı bitince köşebaşındaki fırına gittim, fırından çıkan nar gibi
kızarmış ekmeklerden en sıcağını aldım,ekmeğin sıcaklığını avuçlarımda
hissettim. O kutsal ekmeği, kimselerin göremeyeceği bir yerde koklayıp öptüm.
Bütün fırıncılara benden selâm olsun.
Paragrafta hangi duyumuzla ilgili ayrıntılara yer verilmemiştir?
A) Koklama B) İşitme*
C) Görme D) Dokunma
4. “Artık, dağlar sırtlarından kürklerini
attılar; fakat henüz sabahları serince olduğu için omuzlarına süslerden birer
atkı alıyorlar. Şimdi rüzgârlar da kuru ağaç denizlerinde pek deli gibi
koşmuyorlar. Bitkilerin karnavalı ilkbaharda. Her dalın üzerinde renkli ve
güzel kokulu ipeklerden ufacık maskeler kıpırdıyor.”
Bu tasvirde hangi
duyu organlarımızdan yararlanılmamıştır?
A) Görme B) Dokunma
C) Koklama D) Tatma*
5. “Son yılların en sıcak
günlerini yaşıyor İstanbul. İnsanlar, şehir dışına atıyor kendilerini.
Özellikle de ormanlar tercih ediliyor. Biz de Istırancaların meşe ormanlarını
tercih ettik. Yaprak bile kıpırdamıyor. Ağustos böceklerinin cızırtısı bile
cansız. Nemden yapış yapış olmuşuz. Ağzımızda acımsı bir tat. Ormanda boğulacağız
havasızlıktan!”
Bu paragrafta, aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmamıştır?
A)
Tatma
B)
Dokunma
C)
İşitme
D)
Koklama*
6. Kırmızı, sarı parlak halkalı eşek arıları... Bostan
tarlasında yeşil, ala, kara, ak karpuzlar toprağın üstüne yatmış. Sıcaktan
toprağa basamazsınız. Bostan çardağının sağında solunda kavun karpuz
kabukları.... Kabukların altına üstüne kümelenmiş yüzlerce arı.... Durmadan
vızıldaşıyor, şimşek gibi kabukların üzerine iniyorlar.
Bu parçada hangi
duyu ile ilgili ayrıntı yoktur?
A) Koklama* B) Görme
C) Dokunma D) İşitme
7. .”Akıl almaz güzellikte bir bahar sabahı. Kestane
ağaçları yapraklanmış. Ben giderken kuruydu her şey, hep kuru kalacakmış gibi.
Oysa işte bahar, işte mis gibi bir yeşil, yemyeşil oluşum. Bulvarın her zamanki
gürültüsü, piyango satıcısı, dilencisi, çiçekçisiyle. Güzelim bir bahar
sabahında yollarda olmanın coşkusu ne güzel.”
Parçanın
anlatımında hangi duyuya ilişkin kavrama yer verilmemiştir?
A) Görme B) Dokunma
C) İşitme D) Tatma*
8. .”Ayakkabıcılar çarşısından çekiç sesleri geliyor. Kar
erimiş, yollardan siyah çamurlu bir su akıyor. Saz benizli küçük kızlar
kapılarından nefis kokular yayılan sıcak ekmek fırınları önlerinde
bekleşiyorlar.”
Paragrafın
anlatımında hangi duyumuz ile ilgili ayrıntıya yer verilmemiştir?
A) İşitme B) Dokunma
C) Koklama D) Tatma
9.
Öylesine tatlı, öylesine huzurlu
bir geceydi. Bir yanda ciğerlerimizi dolduran ıhlamur kokusu, diğer yanda ıhlamur ağaçlarının dalları arasından bizi süzmekte olan ay dede ve yanı başımızdan akan
dereciğin çığıltısı...
.Parçada hangi duyumuzla ilgili bir ayrıntıya yer verilmemiştir?
A) Dokunma * B) İşitme
C) Görme D) Koklama
10. Köşeyi döner dönmez
ciğerlerinize iğde kokusu dolar. Uzun süre nereden geldiği belli olmaz.
Derken iğde kokusunun netliği kaybolur.
Hanımeli,ardından diğer kokuları duyar, zaman zaman bunları birbirine
karıştırarak içinize çekebilirsiniz. Hâlâ görünürde bir şeyler yoktur. Bir an
kulaklarınız , yüksekten hızla dökülen bir suyun sesini duyar, durur
,dinlersiniz.
Parçada hangi duyulardan yararlanılmıştır?
A)
Görme-koklama
B)
İşitme-koklama*
C)
Dokunma-işitme
D)
Görme- tatma
1.c
YanıtlaSil2.b
3.d
4.d
5.c
6.c
7.b
8.c
9.b
10.b
11.c
12.c
13.a
14.c
15.b
Saolunn
YanıtlaSilÇok güzel
YanıtlaSilteşekkürler
YanıtlaSilTeşşekkürler
YanıtlaSilçok güzel yapmışşınız ama alttaki testin cevap anahtarı yok niye
YanıtlaSilonların cevapları üstündeki yıldızlar
Silsdsdsdssa
YanıtlaSil